Türk Üniversiteli Kadinlar Dernegi Antalya Subesi'nin 2023 yaz döneminde yürüttügü “Yerli Televizyon Dizilerinin Toplumsal Cinsiyet ve Siddet Içerigini Inceleme Çalismasi” çerçevesinde ana akim TV kanallarinda yayinlanan yüksek reytingli 11 dizi film “kadina yönelik siddet” bakimindan mercek altina alindi. 597 siddet sahnesi tespit edilirken, bu sahnelerin en yüksek siklikla kadina yönelik sözel ve psikolojik siddet oldugu belirlendi. 29 Ekim'de paylasilan proje raporu ile ortaya konan veriler, benzer görüs ve tespitleri paylasan Antalya'nin 27 sivil toplum kurulusu (STK) tarafindan toplumsal bir risk olarak degerlendirildi. 27 STK baskani, Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nin ev sahipliginde dizilerdeki kadina yönelik siddete karsi ortak basin toplantisi düzenledi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Baskani Idris Tas, siddetin her türlüsüne karsi olduklarini ifade ederek, dünyanin hangi kitasinda, hangi ülkesinde nerede olursa olsun kadina yönelik siddeti kinadiklarini ve kabul etmediklerini bildirdi. Cemiyet olarak her zaman toplum odakli çalismalar yürüttüklerini dile getiren Tas, "Özellikle TV dizilerinde sirf reyting kaygisi ile kadina siddeti hiçbir sekilde kabul etmiyoruz. Bunu önlemenin yolu STK'larla isbirligidir. Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak bu siddeti önlemek için elimizden ne geliyorsa yapmaya haziriz” diye konustu.
Dizilerdeki yasananlarin insanlarin hayatina yansidigini ifade eden Türk Üniversiteli Kadinlar Dernegi Antalya Sube Baskani Prof. Dr. Fulya Sarvan ise, depresyon, anksiyete, travma sonrasi stres bozuklugu gibi tablolarin siddet gören kadinlarda çok daha fazla görüldügüne vurgu yapti. Yetersiz, ezilen veya seytan kadin temsillerinin kadina yönelik ataerkil önyargilari pekistirerek kadina siddeti mesrulastirdigini; normallestirilen ihanet, sadakatsizlik, çatisma, psikolojik baski gibi sagliksiz aile içi iletisim temsilleriyle aile degerlerinin zarar gördügünü; siddet sahnelerine maruz kalan çocuklarin siddete karsi duyarsizlasabileceklerini, siddeti içsellestirebileceklerini, dünyayi oldugundan daha tehlikeli bir yer olarak algilayabileceklerini ve olumsuz davranis kaliplarini modelleyerek suça yönelebileceklerini ifade eden Sarvan, “Biz Antalya'nin duyarli sivil toplum örgütleri olarak bunu ciddi bir toplumsal bir risk olarak degerlendirerek Türk dizi endüstrisi bilesenlerine bir çagri yapmak istiyoruz” dedi.
Toplantida 27 STK baskaninin imzasini tasiyan ortak bildiri de açiklandi. Bildiride, “Türk dizi endüstrisi bilesenlerinden reyting ve reklam gelirlerini arttirma
saikiyle toplumda azaltilmasi arzu edilen sagliksiz aile ve toplum iliskilerini gerçek olaylara ayna tutuyoruz iddiasi ile siddet temposu sürekli yükseltilen gerilimli sahnelerle canlandiran ve farkindalik olusturalim derken bu olaylari normallestiren ve yayginlastiran dizi senaryolarindan vazgeçilmesini; yüksek yetenegini kanitlamis yapimcilarini, yönetmenlerini, senaristlerini ve oyuncularini toplumsal sorumluluk bilinci ile olumlu rol modellerine, yapici iletisim kaliplarina, toplumda basarili, meslek sahibi kadin temsillerine de yer veren dizi projelerine yönlendirmelerini talep ediyoruz. Bu sektörü reklamlariyla ayakta tutan is dünyasindan, dizilerin tanitimini yapan reklamcilardan ve dizileri yayinlamakta olan ana akim televizyon kanallarindan beklentimiz de bu konuya özel bir duyarlilik gelistirmeleri; senaryo ve siddet sahneleriyle reyting yükseltmeye çalisan dizilerin yapimcilarini toplumsal duyarliliga davet etmeleridir. Türk dizi endüstrisinin diger bir önemli bileseni olan dizi izleyicisi halkimiza çagrimiz da içerigindeki gerilim ve siddet ögeleriyle kendilerini bagimli kilan dizilere karsi farkindalik gelistirmeleri, özellikle gençlerini ve çocuklarini olumsuz rol modellerinden ve siddet sahnelerinden uzak tutmaya çalismalaridir. Unutmayalim bizler izlemekten vazgeçersek bu türden diziler daha az yapilacaktir” ifadeleri yer aldi.
Kaynak: Beyaz Gazete